KOMA

Koma Nedir?

Bilinçlilik,kişinin uyanık, kendisi ve çevresinden haberdar olduğu durum anlamına gelir. Koma ise bunun tam karşıtıdır. Bu iki ucun arasında ise ara kademeler vardır.

Bilinci açıklılık – laterji – stupor – koma
Letarji (Somnolans) : Hasta uykuya eğilimlidir.
Stupor : Sesli uyaranlara cevap alınamaz.
Koma : Hasta dış uyaranlarla uyandırılamaz. Hafif ve orta dereceli komada hasta ağrılı uyaranı lokalize edip eliyle uzaklaştırmak ister.
 
Koma Oluşumunda Etken Nedeni?

İnsanda uyanıklığın sağlayan retiküler aktivatör sistem (RAS) hasarlanması sonucunda oluştuğu kabul edilmektedir. Bu yapının etkileyen metabolik (örneğin hipoglisemi) veya yapısal her türlü değişiklik (örneğin beyin kanaması) komaya yol açabilir. Yani koma bir hastalık olmayıp çeşitli beyini etkileyen beyin beslenmesinin veya kan dolaşımının bozulması sonucu gelişen klinik bir tablodur.

Komaya Acil Yaklaşım Nasıl Olmalı?

Koma, hekimliğin acil problemlerinden biridir. Böyle bir hasta ile karşılaşıldığında birçok faktör hızla hasta ve hekimin aleyhine çalışmaya başlar. Nedeni ortaya konulduğunda tedavisi mümkün bazı komalar (örneğin hipoglisemi, şeker düşmesi) kısa sürede hızla biliç gidip tedavi edilince hızlı bilinç açılır, aksi taktirde ağır beyin hasarı veya ölümle sonuçlanabilir. Anamnez, her nörolojik olguda olduğu gibi, komaya neden olan patolojik sürecin doğası hakkında güvenilir bilgiler verir. Hastayı yakından tanıyan bir kişinin eski sağlık sorunları ve alışkanlıkları (diyabet, yüksek kan basıncı, kalp ve böbrek hastalığı, habis hastalıklar, epilepsi, toksik madde alışkanlığı vb) konusunda vereceği bilgiler problemin çözülmesini çok kolaylaştırabilir.

Uzamış Komalardaki Tablolar Nelerdir?
 
1.Uyanık Akinetik Mütizm

Akinetik mütizmde (coma vigile = uyanık koma) hasta hareketsiz yatar. Uyanık görünümdedir. Fakat kendisiyle hiçbir şekilde iletişim kurulamaz. Başka bir deyişle, hasta uyanık görünüşüne karşın bilinçli değildir. İlk kez III ventrikül tümörü bulunan bir hastada tarif edilmiş, daha sonraları iki taraflı gyrus cinguli ve başka lokalizasyonlarda da benzeri tablolar bildirilmiştir. Bugün için beyindeki nedeni net bir sendrom olduğunu söylenemez.

2.Kilitlenme Sendromu

Kilitlenme sendromu (Locked – in syndrome, deefferented state): Genellikle basis pontis yani beyin sapı lezyonlarında görülür. Uyanıklıktan sorumlu anatomik yapılar ve duyu yolları sağlam olduğundan hasta uyanıktır, duyusal uyaranları da algılar. Fakat beyin ve beyin sapının iletimini sağlayan yollar (kortiko-spinal ve kortiko – bülber) kesilmiş olduğu için kollar ve bacakları oynatmaz. Konuşmaz, yutması bozuktur. Hastanın biliç durumu iyidir, göz hareketleri korunmuştur. Bu nedenle sorulan sorulara göz hareketleri ile cevaplamaya çalışır. Yani, gerçek bir komada olmayıp vücudun hareket eden sinir yolların lezyonuna bağlı yaygın felç durumunun yarattığı bir tablodur.

3.Beyin Ölümü (Brain Death)

Özellikle organ transplantasyonları açısından “beyin ölümü” nün tesbiti büyük önem taşımaktadır. Beyin ölümüne karar vermede kabul edilen kriterler şunlardır:

1-Beyin işlevleri ortadan kalkmış olmalıdır: Bu durumda hasta derin komadadır. Spontan hareket yoktur ve ağrılı, işitsel ve görsel uyaranla ses veya hareketle yanıt alınmaz.
2-Beyin sapı işlevleri kaybolmuştur: Gözler orta hatta ve hareketsizdir, göz-beyin yolları (okulosefalik) ve göz-kulak (okulovestibuler) refleksler alınmaz. Göz bebekleri geniş veya orta hatta ve ışığa cevapsızdır. Yüzkasları hareketsizdir. Ağrılı uyaranla kasılma (deserebrasyon) postürü ortaya çıkmaz.
3-Solunum ancak cihaz yardımıyla sağlanır, cihazdan ayrılınca durur.
 
4.Bitkisel Yaşam

Bitkisel yaşam (persistent vegetative state) herhangi bir nedenle, örneğin ağır bir kafa travması sonucu derin komaya giren bir kişide görülür. Yeterli bakım sağlandığında 2-4 hafta kadar sonra uyku-uyanıklık ritminin normale döndüğü görülür. Solunum ve dolaşım sistemi de normaldir. Ancak, hasta çevresinden habersizdir. Böyle bir hasta bakımı sağlandığı sürece çevresinden habersiz bir halde yıllarca yaşayabilir.

Koma Hastalarına Uzun Dönem Yaklaşım Ne Olmalı?

Koma hastaları, iyi hasta bakımı ile uzun süre yaşatılabilinir, hastanın evde veya hastaneda bakımı olabilir. En önemli noktalar, beslenme, hijyenleri, yatak bakımları ve fizik rehabilitasyonlarının yapılmasıdır. Bu tür hastaların çevreye dirençleri o kadar düşük olaması nedeniyle sık enfeksiyon oluşur. Beslenme burundan (nazogastrik sonda) sağlanıyorsa, çoğu hastada aspirasyon pnömonileri gözlenir, hastane acillerine hastalar bu yüzden sıklıkla getirilir. 2. sıklıkta hastaların hijyen ve yatak bakımları, hastalarda bu nedenle derin cilt yaraları ülserleri (dekübit ülserleri) gelişmektedir. Bu tür yaraların oluşmaması için hasta yakınlarına çok büyük görev düşmektedir. Hastanın günlük çarşafının temiz değiştirlmesi, kırışık çarşaflarda yatmaması, saatlık olarak gerektiğinde yastıklarla desteklenip  hastaya yan yatma pozisyonları verilmesi gereklidir. Özellikle bu tür yaralar diabet ve kan dolaşım bozukluğu olan hastalarda hızla gelişir.

Koma Hastalarının Bakımlarında Günlük Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?

   1. Hastanın ateş yüksekliği var mı?
   2. Hasta dünkü tepkilerini bugün vermiyor mu?
   3. Hastanızın vücudundaki yaralar eskisine göre morarmış veya siyahlaşmış, daha da büyümüş mü?
   4. Hastanızın nefes almada ve vermede zorluk, iççekmeleri, hırıltı, balgam, öksürükleri var mı?
   5. Hastanız eskisi kadar besleniyor mu?
   6. Hastanızın kabızlığı veya ishal durumu var mı?
   7. İdrar torbası olan hastanız varsa idrar renginde değişiklik var mı ve idararını yeteri kadar yapıyor mu?

Yukarıda sorulardan herhangi birinde problem olduğunu anlamışsanız, hastanızın acil olarak hastane şartları olan bir kliniğe gitmesi uygundur.

Bugün 2

Dün 39

Bu hafta 297

Bu ay 175

Toplam 225695

Currently are one guest and no members online

Kubik-Rubik Joomla! Extensions